Nasıl oluyor da bu kadar mesafeler koyuyoruz aramıza?Nasıl oluyor da sebepsizce itiyoruz bizi birbirimizden.Çoğu şeyi öğrenmek için zamanın gerekliliğine inanırım.Zaman geçer,yaş büyür ve hiç olmadığın ,hayal bile edemediğin bir insana dönüşürsün.Belki gıpta ile baktığın ,bazen de ne kötü huylar diye tanımladığın özelliklerin bir karması olup çıkarsın dünya yüzüne.Aslında hep varolduğun fakat yeni yeni yaşadığın gün yüzüne.Baştaki ayak titremelerin,kalp çarpıntıların acı tatlı bir anı olarak belleğindeki sabit yerini alır.-Yaş ilerledikçe öğüt vermene yardımcı olacak değişmez yerini.- Bahsedeceğim bu kitabı okuyalı 1 hafta oldu.Fakat ne yorum yapacak ne de onu inceleyecek gücü kendimde buldum.Buradaki güçsüzlükten kastım fiziksel bir rahatsızlıktan ziyade ruhumun bunu açıklamamaya karşı sarfettiği çabaydı.Bu çaba haliyle bir yorgunluk ve yazamama hissini de beraberinde getirdi.O benimle ,ben onunla konuşa konuşa sonunda yine klavyenin başındayım.Beni her ne geri çekiyorsa yazma...