Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İNCE SIZI

Bir bembeyaz yanı var bu dünyanın ,bir de şu siyaha çalan yanı.Ne bu siyahlaştıran dünyayı,hayatımızı hatta en küçük birimlere indirgeyelim ailemizi ,dostluklarımızı ,komşuluklarımızı.Dünyayı ele alırsak , bir çok yerde zulümler olmakta ve bu insanlar hiçbir suçu olmadığı halde zarar görmekte.Özellikle çocuklar ,insanlara ait kötü özelliklerin hiç birine vakıf değilken ,en kötüsüne zulmedene rastlıyorlar.Böylesi çok zor ,böylesi çok acı.Neyin içinde dahi olduklarını bilmeden hayatlarını yaşamaya çalışmakla geçiriyorlar.Uzak yerlerde insanların yaşamak için değil ,onlar için saçma olan onlarca neden için birbirlerinin hayatlarını zehir ettiğini görselerdi belki de gülerlerdi.Şimdi oradan bir çocuk kalksa bana günlerce bağırsa ,neye üzülüyorsun? Dese,yargılasa beni ,hiç bir şey diyemem hakkıdır der susarım.Benim yerimde dahi olmak isteyen binlerce insan ,çocuk varken ağzımı açıp da şu da olsaydı,bu da olsaydı gibi lafları etmeyi onlara haksızlık olarak kabul ediyorum.Demiyor muyum? Diyor...

HEP AYNI HİKAYE

Vakitsiz esen bir yel vuruyor sağ omzuma, Benden aldıkları epeyce fazla. Firariler var ,izini bulamadığım halâ, Bir zindan yeri beynim,   Hep aynı hikaye dönüyor başımda, Sus demeye gerek yok, Kelimeler kifayetini yitirmiş köşe başlarında. Yaşanılanların aciziyeti sırtımda, Buğulu bir iki göz yetiyor ağlatmaya. Faydasız bir iki laf ediyor kargalar, Üşüşmüş leşlerin başında. Bir bebek daha ağlıyor tam şimdi kucağımda, Hep aynı hikaye dönüyor başımda, Kara bir bez siliyor geçmişimi kirleterek, Adımlarca geri kaçan düzenek, Başları yere eğik bir iki genç,  Kendi bestesini yapıyor. Bir çoçuk betona düşüyor, Betondan kalkıyor, Betonda oynuyor. Islıklar koridorları doldurmuş, Bir ayak sesinden irkiliyor. Pervasız taşlar iner ellerinden, Herbir taş bir vurur yarama. Bazı gönüle aşikardır çoğu manzara, Aşikar olan var mı Allah aşkına! Şimdi bir güvercin bembeyaz kanadıyla uçuyor, Maviliklerden. Tutar mısın ellerimden? Kaçışları...

KALAN MI GİDEN Mİ?

Yaşadığımız şu hayat hep bir gitme ve kalma telaşesinde olmuş,giden de ağlamış ,kalanda.Kalan için kalmak,giden için de gitmek olmuş en zor olan.Neye ,kime göre karar verilir bilemiyorum ama bu konuda bencil davranıp cevabı yapıştıracağım.Gitmek.Gitmek önüne geçilemez bir yalnızlık hissi uyandırıyor.Artık bir kendi dünyan bir de dışarıdan izlemek zorunda kaldığın bir dünya ortaya çıkıyor.Yeni bir hayat ,yeni insanlar bunlar özlem duygunu tavan yaptırıyor bununla da kalmıyor birçok kişide onları aramaya ve bulamamaya başlıyorsun.Her bulamadığında bir taş ağırlığında vuruluyor kafana "Burası farklı bir yer ve onlar burada değil ,sen gittin".Sonra dünya telaşesine kapılmaya çalışıp bu duygusal atmosferden uzaklaşmaya çalışıyorsun.Gezdiğin sokakların,durakların,bakkalların -bu listeyi uzatabilirim-  farklı olduğunu görüyorsun,en önemlisi de ne biliyor musun?Sana hiçbir şey anlatmıyor olmaları.Bu benim karışık duygu dünyamdan ileri gelen bir şey mi bilemiyorum ama insanın gördüğü ...

FITRAT

İnsan; olmak istedikleri peşinde koşan, koşarken yorulan, sorular soran, düştüğü gibi kalkan, düştüğü yerde kalan bunların tümünü oluşturuyor.Bu döngü içerisinde , bazen de ne yapacağımızı bilemediğimiz anlar yaşıyor , kalakalıyoruz problemler sarmalının içinde.Meseleler karşısında belki de hiç bukadar çaresiz kalmamışızdır, bir yol bulup ilerlemiş belki de unutmuşuzdur bile. Fakat biz insanlar her gün yüzyüze kaldığımız bazı sıkıntılar içinde gidilecek yol bulamayınca bir duraklıyoruz.  Bunları yaşayacağını düşündüğünde dahi başını döndürecek olaylar,  gün geliyor hayatımızın tam merkezine oturuyor ve sana sormuyor. Değişik ama bir o kadar da öğretici bu yola girdiğimizde ilerleyemediğimiz için bulunduğumuz yolu güzellestirmeye başlıyoruz. Bence bu insanın hala mutlu olma çabası güttüğünü gösteriyor.Doğduğumuzda ağladığımızdan mı bilmem , ağlamak bazen insana en iyi gelen şey oluyor,  yolumuzdakileri suluyor fayda sağlıyoruz.  Bir süre bulunduğumuz yeri seviyor ,...

VAROLMAK

Varolmak ;anlamı her harfinin içinde gizli esrarengiz bir kelime. Muhakkak bir hikmeti vardı bu harflerin yan yana gelmesinin, öyle de oldu.Nasıl yan yana geldiyse öyle de ayrıldı birbirinden her bir canlının doğmasıyla. Kimine göre havlamaktı varolmak , kimine göre konuşmak, kimine ise sadece büyümek. Bir kelimenin her canlı için değistiğini böylece görmüş oldum.Sonra canlı gruplarında değil sadece tek bir canlıda bile binlerce değişiklik gösterdiğine şahit oldum. Konumuz insan bizim , nasıl anlatabilirim diye luzumsuz sözleri arka arkaya sıraladım bir giriş yaptım ama en ilginci varoluşun insanlar üzerindeki çeşitli ve boyutlu etkisi.Varolmayı sadece nefes almak , ve dünyevi ihtiyaçları gidermek olarak bilen ve yaşayanlar , etrafındakilere zarar vermiyor fakat bir faydada sağlamıyor.Ve bu insanlar ne ilk ne de son olucak çünkü varolmanın büyük bir sorumluluğu var ve bunu herkes kaldırmak istemiyor. Dolayısıyla kaçıyor , yaşamak için gerekli olan adımları atmakla kalıyor. Tabi kimisi...