Vakitsiz esen bir yel vuruyor sağ omzuma,
Benden aldıkları epeyce fazla.
Firariler var ,izini bulamadığım halâ,
Bir zindan yeri beynim,
Hep aynı hikaye dönüyor başımda,
Sus demeye gerek yok,
Kelimeler kifayetini yitirmiş köşe başlarında.
Yaşanılanların aciziyeti sırtımda,
Buğulu bir iki göz yetiyor ağlatmaya.
Faydasız bir iki laf ediyor kargalar,
Üşüşmüş leşlerin başında.
Bir bebek daha ağlıyor tam şimdi kucağımda,
Hep aynı hikaye dönüyor başımda,
Kara bir bez siliyor geçmişimi kirleterek,
Adımlarca geri kaçan düzenek,
Başları yere eğik bir iki genç,
Kendi bestesini yapıyor.
Bir çoçuk betona düşüyor,
Betondan kalkıyor,
Betonda oynuyor.
Islıklar koridorları doldurmuş,
Bir ayak sesinden irkiliyor.
Pervasız taşlar iner ellerinden,
Herbir taş bir vurur yarama.
Bazı gönüle aşikardır çoğu manzara,
Aşikar olan var mı Allah aşkına!
Şimdi bir güvercin bembeyaz kanadıyla uçuyor,
Maviliklerden.
Tutar mısın ellerimden?
Kaçışların olduğu bir menfezden,
Sesler yükseliyor.
Hep aynı hikaye dönüyor başımda.
Ayaklarım titriyor ,
Bu seslerden.
Susar mısın lütfen?
Yorumlar
Yorum Gönder