Yine aniden yine tam alışmışken kokuna, sağına, soluna öylece bırakıp gidiyorsun bizi bir bayramla. Yine bir bayram geliyor sessiz yağmurlar eşliğinde. Yine beyaz tenli bir kadın seccadesine döküyor gözyaşlarını. Bir çocuk korkuyor odasında. Bir baba yabancı sokaklarında volta atıyor şehirlerin. Bir genç beton kokusu solukluyor bayram sabahında. Çay kaynıyor, çay demleniyor, çaylar konuluyor da bardaklara yine de o gelmiyor buralara. Uzakta kalıyor yazdığım tüm şiirlere, şiirlerimize. Selam veriyor önüne arkasına bulur beni umuduyla, umudumuzla. Ve en büyük umut oluyor sevdiklerimize sımsıkı sarılmak bu havalarda. Onlarca efkarlı aynı çizgide direniyor gibi sağ ellerini uzatıyor henüz yedisinde bir çocuğa. Bir alna koyulan eline değer biçiyor bir yaşlı amca. Bir iki damla gözyaşı fazla bile diyor , saçlarını karıştırıyor küçüğün. Bir kaçı camdan rüzgarla sallanan ağaçları izliyor bu sabahlarda. Neredeyim? Sorusunun cevabını gelen rüzgarlara, tam giderken soruyor. Sonuna ekliyor gidersen memleketten tarafa...neyse diyor susuyor. Kimi öylece uğurluyor seni, kimi gurbetle harmanlıyor mutluluğunu, kimi ise gelişini bayram gidişini daimi bir hüzünle izliyor. Nerde olsam bilirim bu kokuyu. Bir bayram geliyor. Bir bayram gidiyor. Ve sen hala gittiğimiz yaştasın. Gökyüzün hala parlak mıdır? Kışların soğuk ,yazların sıcak mıdır? Şimdi kalksam oturduğum yerden gelmeme bir yol var mıdır? Yaşın aynı ,ruhun hala aynı mıdır?
Dumanlı gibi hava, hafif yağmur kokusu. Sarmaşıklar dolaşır bacalara yaz sabahları. Keskin bir papatya kokusu sarar sokaklarını. Bilirim şimdi ararsın öz evladını sırtında. Kimi nerde hangi bucakta? Bekle ki yaz vardır hatta yazlar. Nice günler vardır ömürden verilen hatta insanlar vardır ömründen edilen. Bilirim şimdi ararsın öz evladını sırtında. Bir sen bilirsin bayram gelir mi sokaklarımıza? Yalnız ağaçların gölgesine, güneşi göremeyene gelir mi bayram? Tutamamışsan annenin elini ya da baban dikilmemişse tam ardına dağ gibi, yaşlıysa tek bir çocuğun gözü bayram gelir mi?
Nerde olsam tanırım bu kokuyu. Bir bayram geliyor. Bir bayram gidiyor. Ve sen hala gittiğimiz yaştasın. Gözlerim dolar , seni arar. Bilirim nihayetsiz bir çırpınıştır bu. Kapılar çalıyor, ekmekler, kahvaltılar. Eğildi başlar bir orada, sonra dimdik gözlerine bakıyor. Bir baba tam çocuğu boynuna sarıldığında kalkıyor kıyama. Biliyor ki öz evladı orada. Bilirim sen de ararsın öz evladını sırtında. Kimi nerde hangi bucakta?
Dumanlı gibi hava, hafif yağmur kokusu. Sarmaşıklar dolaşır bacalara yaz sabahları. Keskin bir papatya kokusu sarar sokaklarını. Bilirim şimdi ararsın öz evladını sırtında. Kimi nerde hangi bucakta? Bekle ki yaz vardır hatta yazlar. Nice günler vardır ömürden verilen hatta insanlar vardır ömründen edilen. Bilirim şimdi ararsın öz evladını sırtında. Bir sen bilirsin bayram gelir mi sokaklarımıza? Yalnız ağaçların gölgesine, güneşi göremeyene gelir mi bayram? Tutamamışsan annenin elini ya da baban dikilmemişse tam ardına dağ gibi, yaşlıysa tek bir çocuğun gözü bayram gelir mi?
Nerde olsam tanırım bu kokuyu. Bir bayram geliyor. Bir bayram gidiyor. Ve sen hala gittiğimiz yaştasın. Gözlerim dolar , seni arar. Bilirim nihayetsiz bir çırpınıştır bu. Kapılar çalıyor, ekmekler, kahvaltılar. Eğildi başlar bir orada, sonra dimdik gözlerine bakıyor. Bir baba tam çocuğu boynuna sarıldığında kalkıyor kıyama. Biliyor ki öz evladı orada. Bilirim sen de ararsın öz evladını sırtında. Kimi nerde hangi bucakta?
Yorumlar
Yorum Gönder